26 Kasım 2011 Cumartesi

Ümit Verenler 1) Ahmet Kamil Çörekçi


Kisisel Bilgileri
Doğum Tarihi.............:  1 Şubat 1992
Doğum Yeri..............:    Londra
Uyruk........................:   Türk
Mevkii......................:   Sağ Bek
Takımı.......................:   Bucaspor
Sözleşme Bitiş Tarihi.:   31 Mayıs 2012
Kilo............................:   72 kg
Boy............................:   173 cm

Kulüp Verileri 
  Bucaspor
      Türkiye Kupası.....: 5   maç
      Süper Lig..............: 18  maç
      Bank Asya.............: 9   maç



   Milli Takim Verileri
   U21...........:  6   maç
   U19...........:  7   maç   1 gol
   U18...........:  5   maç   1 gol
   U17...........:  19 maç   1 gol
   U16...........:  12 maç







Bucaspor'un geçen sezon Millwall'den kadrosuna kattığı Kamil Ahmet yıllardır genç milli takımların gedikli gurbetçilerinden birisi. Kıbrıs kökenli varlıklı bir ailenin coçuğu olan Kamil futbola Leyton Orient'te baslamış ve sırasıyla Fulham ve Milwall formalarını giymiş. İngiltere'de daha çok ön libero oynarken Bucaspor da şu an sağ bekte forma giyiyor. Hızı, tempolu oyunu, isabetli pasları ve iki ayağını aynı oranda kullanabilmesi artı yönleri iken en büyük handikabı ise hava hakimiyeti gözüküyor. Bucasporun Torric Jebrin ile yaşadığı problemler göz önüne alınırsa Kamil Ahmet Çörekçi'in Bucaspor macerası muhtemelen önümüzdeki günlerde sonlanacaktır.Başta Karabükspor olmak üzere bütün süper lig takımlarının transfer komitelerine duyuyrulur.

10 Kasım 2011 Perşembe

Pankartlar Yalan Söylemez : KING CERNAT*

   Geçtiğimiz Eskişehir maçında Karabük tribünlerinde açılan pankartların birinde King Cernat yazmıştı Karabükspor taraftarları. Ülke futbol kamuoyu aslında takımları kötü giden takımlarda, taraftarların yabancı yıldızlarına sallamalarına ve onlara yapılan kötü tezahüratlara alışmıştı yıllardır. Ancak Karabükspor taraftarı son 3 senedir alışmadıkları derecede kötü günler yaşayan takımlarında önce kurtalılacaklar listesine 4 yabancı oyuncusunu (Cernat, Seric, Tomic, Ragued ) koydu.

    Florin Lucian Cernat, menajerlik oyunlarının takipçileri ve Doğu Avrupa futboluna biraz meraklı futbol severler tarafından yıllardır bilinen bir isim. Yıllar boyu Dinamo Kiev forması ile yaptığı asistleri attığı golleri hayranlıkla izlerken 2 yada 3 sene önce Trabzonspor'un Cernat ile ilgilendiğini duyduğumda çok heyecanlanmıştım. Ancak transfer gerçekleşmedi ve Kral Hırvatistan yolunu tuttu, Hajduk Split'e transfer oldu. Belki böylesi benim açımdan daha iyi oldu çünkü böylelikle Romen yıldızı kendi şehrimde izleme, yolda karşılaşabilme, antremanlardaki firikik çalışmalarını izleyebilme fırsatına kavuştum.

  Cernat geldiği ilk sezon Bursaspor maçında sakatlanıncaya kadar ortaya koyduğu futbol attığı goller ve asistleriyle gözümüzün pasını silmeye, futbolumuzdaki yetenek eksikliğine ilaç olmaya kararlı gözüküyordu.Ancak Cernat'ın Bursaspor'a attığı efsane gole karsılık 4 aylık sakatlık alışverişi futbolun adaletsiz yüzüyle karşı karşıya bıraktı bizleri. Sakatlığının ardından eski formunu bulması zaman almıştı ancak Cernat Karabükspor'un ligi istenilen yerde bitirilmesine katkı sağlayan oyuncuların başında oldu.

   Bu sezon ise Emenike'nin takımdan ayrılması Cernat'ın omuzundaki yükü bir kat daha arttırdı. Cernat sezona eski formuna kavuşarak basladı ancak bu sefer ki sıkıntı hücum bölgesindeki arkadaşlarının simdiye kadar Cernat'a bekelenen yardımı yapamamaları oldu. Zaten kalite olarak altında oldukları Cernat kadar istekli-arzulu oynamayan Karabüksporun hücum hattı durumun bu hale gelmesindeki en büyük etmen görüntüsünde. Florin Cernat akılcıl futboluna bir de arzulu oyununu ekleyerek  Karabükspor tarftarıyla arasındaki gönül bağına yeni ilmekler ekledi. Fanatik'e verdigi son röpörtajında "Bu şehri inanılmaz seviyorum ve teklif gelse dahi ayrılmayı düşünmüyorumç Karabükspor yeniden Bank Asya 1.Lig'e düşse bile takımda kalırım. Toparlanmak zorundayız ve bunu yapacağız. Şu anda her zamankinden daha fazla taraftar desteğine ihtiyacımız var" diyerek taraftarını yeniden mest etti. Evet belki hiç istemesekte bir gün Karabükspor alt lige tekrar düşecek. Bu belki yakın zamanda yaşanacak ve Cernat da Bank Asyada armanın pesinde koşacak, belki de Cernat Dr. Necmettin Şeyhoğlu stadında futbolu bıraktıktan sonra alt ligle tanışacak Karabükspor ama bu şehir Cernatını hiç unutmayacak...
                                                                                                                                           *Kral Cernat


                                                                                            

9 Kasım 2011 Çarşamba

Dümene Korkmaz Geçti

  Yücel İldiz'in istifasından sonra Karabük sokaklarında konuşulan en önemli konu boşalan koltuğa kimin getirileceği idi. Adayların başında Mesut Bakkal, Hikmet Karaman ve şehrin sevdiği isimlerden Giray Bulak vardı. Yönetiminde ilk hedefi Hikmet Karaman oldu ancak hoca bu teklifi LigTv de mutluyum diyerek geri çevirdi. Bunun üzerine Karabüksporun yeni hocasi sürpriz bir şekilde Bülent Korkmaz oldu.

Bülent Korkmaz denince aklima gerek futbolculuk gerekse de teknik direktörlük dönemlerindeki hırslı inatçı ve başarılı kimliği aklıma geliyor. Aslında hocanın hırslı yapısı son dönemdeki futbolcularımızın isteksiz futbolunu göz önüne alırsak arzuladığımız istekli futbolu sahamızda görmizi sağlayacaktır. Bülent Korkmaz teknik direktörlük kariyerine sıkıntılı bir dönem geçiren Kayseri Erciyesspor'da başladı. Dönem arasında son sırada aldığı Kayseri ekibiyle Türkiye Kupasi finali görmesine rağmen takımını ligde tutamadı ancak oynattığı futbol ile kendi kariyeri açısından güzel sinyaller verdi. Ancak daha sonra başarısız geçen Bursaspor ve Gençlerbirliği dönemlerine rağmen yıllarca kaptanlığını yaptığı camiasina teknik direktör olarak geri döndü. Ancak hoca futboluculuk döneminin aksine bu sefer pek de başarılı sayılamayacak bir tablo ile karşı karşıya kaldı. Tabi bu sonucun ana etmenleri arasında göreve gelmesinden önce takımın fazlaca yaralar almis olması ve sabırsız Türk futbol kamuoyu sayılabilir. Daha sonra Azerbaycanda orta sıra ekiplerinden  FK Bakuyle anlaşan ve burada üst sıraları zorlarken yönetimle yaşadığı problemler yüzünden kardeş ülke topraklarından ayrılmak zorunda kaldı. Hocanın kariyerindeki basarısızlıkların başarılardan fazla olusu ilk bakışta Karabük için dezavantaj olabilir. Ancak bu durum  kariyerinin tekrar ivmelenebilmesi icin belkide kullanabileceği son sans olması ve inatçı futbol anlayışı umarım Karabüksporda başarıya ulaşmasını sağlayayan faktörler olarak karşımıza çıkar.